vur babadan oğula dökülen bütün dölleri
vur harika sevişmeleri yerlere git.
vur sana aldığım çiçeği yüzüme,
vur kol saatini asfalta
vur beni vur kendini
ne değişti,
ne oldu şimdi,
başınmı erdi göğe,yoksa omu sana ulaştı.
vur sarıya vuran saçını kapı eşiklerine
vur göğsünü yatağa,
sarhoş olacağın ne varsa iç odanda
biraz düşün,
bıraktığın sigaradan bir duman daha al.
derinden vur ciğerine
bütün oksijen yok olsun bir anda(yeniden başlamak)
ilk sevişmemiz.
sana dokunduğum ilk his hala duruyor köşe başında
dönsem dönemiyorum
çıksam yol kapalı
ben hala 4 yumurta alır
2 ekmekle giderim o eve
ne yaşanmıssa onu yaşarım
ekmeğimi yine bölerim ikiye
ben içerken karşıma kadehini koyarım
sevdiğin mezeleri yaparım
çayını demler,şekerini atarak getiririm
çorbanda kaşık
kızarmışlarda bıçak ve çatalı hiç unutmadım.
ne temizdin sen
önündeki peçeteye ağzını sildiğinde bile
kirlenmezdi o kağıttan bozma şey.
bardağa el izin bile bulaşmazdı
dokunduğumuz herşeyde bir mucize.
hiç kokmuyordu terin,nefesin iç çekişin
hiç bir deprem sarsmıyordu temellerimizi
bütün sevişmelerimizde kayboluyorduk
anlamını yitiren her duygu bizimle doğuyordu odamızda.
şaşkoloz ruhlarda maviş kelimesinin esrarı
bir bilmecemiydik biz
bir yaşanması gereken dersmiydi gelecek nesillere bu
biz bir TEZ'miydik üniversitelerde,
kompozisyonumuzu çizecekler ve anlatacaklar bizi
işte birbirinden uzak ama yakın bir çift diye
bütün dersanelerin soru bankacığında biz yatacağız
her yerde ismimiz yan yana anılacak
tabutta ve mezarda.
ne yaşanmışsa o kalacak akıllarda
benim kirli gömleğim
senin pazen geceliğin
hoşcakal gönlümün bergüzarı..
ahirette buluşamayız,alınmıyorum içeri...